Ailelerin gözlemleri sonrasında doktora getirilen çocuklar hakkında tüm bilgiler aile tarafından alınır. Bu nedenle aile objektif olup gözlemlediği tüm belirtileri açıkça ortaya koymalıdır. Otizmin şiddeti ve belirtileri her çocukta farklılık taşır. Bazı durumda bir davranış bir süre dursa da değişmiş ya da farklı bir şiddette tekrar ortaya çıkabilir. Bu belirtilerle karşılaşan ailelerin çocuk psikiyatrisi ya da çocuk nöroloğuna başvurması gerekir.
“DSM-IV-TR (2000)de yer alan, otistik bozukluğun özellikleri ve tanı kriterleri şöyledir:
A. En az ikisi 1’inci maddeden ve birer tanesi 2 ve 3’üncü maddelerden olmak üzere 1,2 ve 3’üncü maddelerden toplam altı (ya da daha fazla) maddenin bulunması:
1. Aşağıdakilerden en az ikisinin varlığı ile kendini gösteren toplumsal etkileşimde nitel bozulma:
a. Toplumsal etkileşim sağlamak için yapılan el-kol hareketleri, alınan vücut konumu, takınılan yüz ifadesi, göz göze gelme gibi sözel olmayan bir çok davranışta belirgin bir bozulmanın olması
b. Yaşıtlarıyla gelişimsel düzeyine uygun ilişkiler geliştirememe
c. Diğer insanlarla eğlenme, ilgilerini ya da başarılarını kendiliğinden paylaşma arayışı içinde olmama (örn. İlgilendiği nesneleri göstermeme, getirmeme ya da belirtmeme)
d. Toplumsal ya da duygusal karşılıklar vermeme
2. Aşağıdakilerden en az birinin varlığı ile kendini gösteren iletişimde nitel bozulma:
a. Konuşulan dilin gelişiminde gecikme olması ya da hiç gelişmemiş olması (el, kol ya da yüz hareketleri gibi diğer iletişim yollarıyla bunun yerini tutma girişimi eşlik etmemektedir.)
b. Konuşması yeterli olan kişilerde, başkalarıyla söyleşiyi başlatma ya da sürdürmede belirgin bir bozukluğun olması
c. Basmakalıp ya da yineleyici ya da özel bir dil kullanma
d. Gelişim düzeyine uygun çeşitli, imgesel ya da toplumsal taklitlere dayalı oyunları kendiliğinden oynamama
3. Aşağıdakilerden en az birinin varlığı ile kendini gösteren davranış, ilgi ve etkinliklerde sınırlı, basmakalıp ve yineleyici örüntülerin olması:
a. İlgilenme düzeyi ya da üzerinde odaklanma açısından olağandışı, bir ya da birden fazla basmakalıp ve sınırlı bir örüntüsü çerçevesinde kapanıp kalma
b. Özgül, işlevsel olmayan, alışılageldiği üzere yapılan gündelik işlere ya da törensel davranış biçimlerine hiç esneklik göstermeksizin sıkı sıkıya uyma
c. Basmakalıp ve yineleyici motor mannerizmler (Örneğin; parmak şıklatma, el çırpma ya da burma ya da karmaşık tüm vücut hareketleri)
d. Eşyaların parçalarıyla sürekli uğraşıp durma